Tamam, dürüst olayım. “The Story of Alexander” diye bir oyun var dediklerinde, içimden “Bu ne ya tarih dersi mi?” dedim. Ama Slotter’da görünce bir baktım, fonda altın parıltıları, İskender sağa sola kılıç sallıyor. Dedim “Kanka bu başka bir hikâye.”
Açtım oyunu. Başladım çevirmeye. Ekranda tahtlar, atlar, kalkanlar… Bir de Alexander var ki bildiğin Brad Pitt karizmasında. İlk spin’lerde çok umutlanmadım ama içimde bir his var. “Bu adam boş dönmez” diyor.
Derken scatter’lar düşmeye başladı. Üç tane denk geldi mi? O andan sonrası tarihi yeniden yazmak gibi. Bonus oyun açıldı, Alexander göz kırptı sanki. Gülmeyin lan, ciddi söylüyorum.
Oyun düz değil. Her çevirme farklı bir kapı açıyor. Bonuslar, genişleyen semboller, yüksek çarpanlar… Taktik isteyen cinsten ama çok da zorlamıyor. “Hadi yap bir şeyler” diye içten içe seslendiğim her an bir hareket geliyor.
Alexander’ın hikâyesi diyorlar ya, bu senin hikâyene bağlanıyor. “Bir adam çıktı ve dünyayı fethetti.” Sen de çıkıyorsun, Slotter’da ekranı fethediyorsun. Kazançlar geldiğinde resmen “Vay be, ben de kral oldum” diyorsun.
E bir de semboller coşarsa, oyunda altın yağmuru başlıyor. Hele o mavi bayraklı semboller yok mu, onlar geldi mi yeminle zafer çanı çalıyor.
Abi tasarım mükemmel. Renkler göz yormuyor ama asil. Müzikler var ya… Sanki bir imparatorluk yürüyüşüne eşlik ediyorsun. Her spin ayrı bir marş. Her kazanç ekranında Alexander’ın gözleri parlıyor. “İyi savaştın” der gibi.
Slotter bu oyunu cillop gibi sunmuş. Takılma yok, kasma yok, ekran geçişleri akıyor. Bir yandan çay içiyorum, bir yandan kral gibi hissediyorum. “Ulan dünya bizimmiş de biz bilmiyormuşuz” modundayım.
Bonus oyuna geçince grafikler seviye atlıyor. Arka plan değişiyor, savaş atmosferi geliyor. Ve her spin bir meydan muharebesi gibi. Tıklıyorsun, bekliyorsun… Hop! 5x çarpan. Bir daha tık… Bam! Full ekran sembol.
The Story of Alexander sadece bir slot oyunu değil. Bir özgüven pompası. Her spin’de kendine “Ben de yapabilirim” dedirtiyor. Çünkü bazen, fetih ekran başında olur. Ve bazen, en büyük hikâyeler bir çevirme ile başlar.
Slotter’da Alexander’ın hikâyesi seni bekliyor. Belki de bu sefer, senin hikâyen başlıyordur.
Bak şimdi... Sabah sabah uykumdan uyanmışım ama hala gözüm açık değil. Elimi yüzümü yıkamadan, tost…
Vallahi artık bu oyun işinde tren kaçtı kaçacak derken… adamlar “bir dakika kardeşim” dedi, Money…
Sabah sabah uyanmışım, ruh halim belli değil. Hani ne dışarı çıkasım var ne de televizyon…
Günün birinde, yine klasik “bugün ne yapsam” modunda oturuyorum. Çayım soğumuş, telefonun ekranı bile bana…
Şimdi itiraf edelim... “Action Money” diye bir oyun ismi duyduğunda insanın aklına ilk olarak aksiyon…
Abi, şimdi dürüst olalım. Meyve makinesi diye bildiğin klasik slotlardan sıkıldıysan, Fire Strike tam da…