The Hand of Midas, Bak şimdi… Midas denen şahıs var ya, elini neye sürse altın oluyormuş. E biz de dedik ki, “Madem öyle, sür bakalım şu eli bizim şansa da.” Girdik Slotter’a, tıkladık The Hand of Midas’a, başladık çevirmeye. Ama böyle bir giriş yok… Daha ilk çevirmede hissettirdi, bu iş boş değil!

Altın Mı Dedik? Al Bakalım Çarpanı!

Oyunun teması zaten efsane. O eski zaman havası, o taş duvarlar, altın varaklı semboller… Hepsi tam bir “al beni oyna” diye bağırıyor. Midas’ın eli ise… o bambaşka. Bir düşüyor ekrana, çarpan şelalesi! 2x, 3x, 5x… Ulan diyorsun, “bu iş büyür!”

Her wild geldiğinde, “tamam şimdi oldu” diye kendini kaybediyorsun. Hele bonus oyun kısmı var ya, işte orası tam bir meydan savaşı. Üç scatter geldi mi, başlıyorsun beklemeye. Kafanda hesaplar dönüyor: “Ulan kaç spin verir acaba? Çarpan kaça çıkar? Kredi ne olur?”

Slotter sağ olsun, takılmadan, pırıl pırıl akıyor oyun. Ne kasma var, ne dert tasa. Hele bir de ekran büyüsün, tam ekran al, kahveni yudumla… Gerisi Midas’a emanet.

Efsane Kazançlar Mı? Denemedin Ki!

Midas’ın Eli’ni şöyle düşün; öyle her babayiğidin taşıyamayacağı bir sorumluluk. Çünkü her turda seni uçurabilir. Ama sabır… ah o sabır! O gelmez denen wild’lar bazen patır patır gelir. Araya bir 5x çarpan serpiştirir. Sonra hop, ekran dolar. İşte o an koltuğuna yaslanırsın. Diyorsun ki: “Benim zamanım geldi.”

Çünkü bu oyun sürprizi seviyor. Bir an sessiz, bir an coşkulu. Ama hiçbir zaman seni yalnız bırakmıyor. Her turda içinden bir “bu sefer o tur olabilir” hissi geliyor. Slotter işini iyi yapıyor, oyun akıyor. Bağlantı derdi yok, kasma yok. Senin tek yapacağın, o parmaklara kuvvet verip çevirmek.

Şansa Değil, Midas’ın Eline Güven

Bazı oyunlar gelir geçer, bazıları ise aklına kazınır. The Hand of Midas, işte o ikincisinden. Eğlencesi başka, heyecanı bambaşka. Ve her şey bir yana, bu oyunun bir ruhu var. Şaka maka, çevirdikçe bir bağ kuruyorsun. “Bu benim oyunum” diyorsun. Çünkü bu oyunda senin sabrın, senin inancın kazanıyor.

Slotter bu işi çözmüş. Oyunu önüne sermiş, “al kardeşim, eğlen” demiş. Alıyoruz, oynuyoruz ve hakkını veriyoruz. Hele sen de bir el at istersen. Bakma başta sessiz durduğuna. Bir anda öyle bir parlar ki ekran… sen bile şaşırırsın.